Generation Zero – İnceleme

Oyun dünyasında genel olarak farklı farklı durumlarda ya da hikayelerde oyunlar gördük. Özellikle de en popüler olanlar arasında yürüyen ölüleri öldürmek ile ilgili olanlar yer aldı. Generation Zero – İnceleme ile buna değineceğim.

Fakat trend ya da popülerliğin ölmek gibi bir huyu vardır. Hem de öyle bir ölürler ki bir daha geri gelmemek üzerek. İşte sanırım oyun dünyasında da hayatta kalma ve yürüyen ölüler ile birlikte tam The Walking Dead tarzı ortaya koyulamadığı için oyun yapımcıları sanırım farklı fikirlere yöneldiler. Özellikle de olmayacak olan yürüyen ölüler senaryosundan ayrı bir çeşitlilik katmak için bu sefer en azından bilim kurgu da yer alan robotları kullanma eğilimine girdiler.

Evet çok eskilerin gelecek konusunda kurgusu olan robotlar şu sıralarda yine popüler olma eğiliminde. Ya virüs ya uzaylılar ya da robotlar bir şekilde dünyayı istila edecek kurgusuna saplanılmış durumda. Sonuçta bir konuda fikir üretmenin olduğu çıkış noktası olsa da gerçeğe en yakın olabilecek kurgulardan biri robot istilası.

İşte piyasaya yeni giren o kurguyla yapılmış bir oyun olan Generation Zero  2019 yılında piyasada yerini almış. Özellikle son zamanlarda çok satış elde ettiğinden olsa gerek Steam platformunda şu sıra ön planda. Fiyatı da cazip olarak görülebilir. Systemic Reaction adlı firmanın yayım ve geliştiriciliğini yaptığı bu oyunun gerçekten iyi bir oyun olduğunu söyleyebilirim.

Öncelikle bazı saçma sapan yorumları bertaraf etmekle işe başlayalım. Oyunda büyükçe bir harita var. Sonuçta oyunun konusu robotların istilası. Bu büyük harita üzerinde bazı alanlarda hayatta kalan insanların olduğu, bazı alanlarda da askeriyenin ardında bıraktığı ekipmanlar mevcut.

Oyunun tek kişilik kısmında da internete bağlı olarak hareket ettiğinizi bilmeniz gerekiyor. Yani amaca gelirsem, bu kadar büyük bir harita üzerinde yan ve ana görevlerin fazla olması, bu kadar büyük bir harita üzerinde konusu itibarı ile robotların istila etmiş olması en doğalı değil mi? Bazı yorumları okuyunca insanların gerçekten ne istediklerini bilmediğini açıkça gördüm.

Yahu arkadaş bu kadar büyük bir harita üzerinde konusu robot istilası olan oyunda robot yerine düşman olarak ne çıkmasını bekliyorsun? Ya da bu kadar büyük bir haritada oyuncuya yardım olsun diye etrafa saklanmış ekipmanları aramaktan üşeniyorsan zaten bu oyun sana göre değil.

Başında kıyamet zamanı hayatta kalma türü tarzında olan robotların istila ettiği, insanlığın sonuna geldiği bir oyunda bunların dışında bir beklentinin olmasından önce senin süper zekân ile alternatifini ortaya koyabilecek zekaya sahip olup olmadığını kontrol etmelisin! Eğer o zekaya sahip olsaydın zaten çoktan bu oyunu sen tasarlayıp yapmış ve Systemic Reaction yerine senin firmanın adı geçiyor olurdu.

Neyse geçelim oyuna, gereksizlere zaten 2 paragraf laf çok bile! Oyunda çok çeşitli robotlar var. Bir bakıma en az hasar verenden büyük savaşçı robotlara kadar, hatta özel zırh ve silah ile kuşanmış deve dişi robotlara kadar iyi düşünülerek tasarlanmış.

Yani sırf vur kaç ya da yapay zekâ olarak daha basit olsaydı belki de çok sıradan bir oyun olabilirdi. Fakat bu konuda hakkını vermiş Systemic Reaction. Uzunca bir süredir piyasada olmasına rağmen oyun nedense pek Steam ön saflarında gösterilmedi. Ya da benim gibi geç fark edenler oldu.

Oyundaki grafikler ve modellemeler çok güzel. Sisteminizi çok zorlayacak bir durum yok. Efektler, silah kullanımındaki etki, vuruş etkisi gibi birçok şeyi hissettiriyor. Tabi oyun robot istilasında hayatta kalma olunca, birçok etkeni de birleştirdiklerinden geliştirici firma, birden fazla durumu garipsemeden hızlıca alışacağınızı söylemem gerekiyor. Özellikle de büyük robotlarla kapışırken fizik kurallarına aykırı bir durum ortaya çıkmıyor. Bu konuda hassas davranmışlar.

Oyunun oynanabilirliği iyi. Mesela robotları eğer ki elinizde iyi silahlarınız varsa öldürmeniz uzun sürmüyor. Tabi düşmanınız robot olunca sizden daha hızlı ve daha hareketli olacağını da düşünün derim. Sonuçta insan olarak oyunda da limitleriniz var.

Taşıyabileceğiniz yük limiti, koştuğunuzda dayanıklılık limiti, düşman robota göre kullandığınız mermi gibi değişkenler var. En güzeli ise zıpladığınızda dayanıklılık limitinizden düşmemesi. Bu büyük bir artıdır hayatta kalma oyunlarında. Tabi burada yemek, susuzluk ya da yorgunluk gibi durumlar söz konusu değil. Bir bakıma çatışarak hayatta kalma desek daha doğru olur.

Oyunun istediği sistem gereksiniminde garip bir nokta dikkatimi çekti. Hiçbir şekilde AMD işlemci en az ve tavsiye edilen sistem kısmında belirtilmemiş. Ben oyunu AMD işlemci ile rahatlıkla oynadım. Herhangi bir sorun yaşamadan hem de.

Yüksek bir sistem de istemiyor zaten. Belki de sadece geçiştirmek için “Intel i5 Quad Core” ve “Intel i7 Quad Core” yazmışlar. Bu da sembolik bir tabir olmuş. Tabi bir de istediği bellek miktarı bana çok acayip geldi. Şu sıra en fazla istenen hatta standart olan bellek miktarı 8 GB iken, bu oyunda tavsiye edilen miktar 16 GB olması şaşırttı.

Oyunda silah çeşitliliğinin yanında özel yetenek ağacı, tecrübe puanlarınızla yükselen seviyeniz mevcut. Aslında sizi bir bakıma “Battle-Royale” sistemi içerisinde gösteren ama ayrı bir oyun olduğunu hissettiren bir platformda yapmışlar. Oyunda bisiklet kullandığınızı da belirteyim. Tabi yaya olarak nereye kadar ilerleyebileceksiniz ki bir uçtan bir uca bayağı bir yol var haritada.

Oyunun geçtiği bölgeler de İsveç’e ait olan şehirlerin isimleri ile anılıyor. Tabi ne kadar da Systemic Reaction adıyla anılsa da firmanın arkasında aslında sağlam oyunların yapımcısı olan “Avalanche Studios” var. Doğal olarak da “Apex” grafik motoru ile oyun yapılmış. Diğer bir husus oyunda birden çok ana görev ve yan görev var. Aslında oyunda çok çeşitli bir tek hikâye yok. Amaç kısa ve net; insanlara yardım et, robotları yok et!

Genel anlamda baktığınızda çok oyunculu çevrimiçi olarak da arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz, robotlara karşı kafa tutacağınız eğlenceli bir oyun Generation Zero. Koca bir harita üzerinde ilerleyip amacınızın insanlara yardım etmek, robotları yok etmek üzerine kurulu olması çok karmaşa ve kaos ortamına girmeyeceğiniz için daha anlaşılabilir kılıyor.

Boşaltılmış ya da insanlardan arındırılmış bölgelerdeki elektrik enerjilerini de tekrar devreye sokmaya çalıştığınızı da hatırlatayım. Bence hem fiyat olarak hem de fikir olarak güzel bir oyun. Alınası bir havası var. Tavsiyem kaçırmayın derim.

İyi oyunlar…