Bir Hideo Kojima yapımı Death Stranding yazısıyla başlayan oyun. Hideo Kojima aslında oyun severlere çok şey borçlu olan Japon bir yapımcı.
Buradaki yapımcı kelimesi, bir fikri alıp oyuna aktarabilen demek. Aslında kendisi Konami firmasında çalışıyordu kısa bir zamana kadar.
Sonrasında problemler ve ardından ayrılık. Borçlu olmasının sebebi aslında burada yatıyor. Ayrılıktan sonra yarım bıraktıklarında.
2014 yılında P.T. adlı bir demo yayınlandı Play Station üzerinden. Sonrasında bir anda kayboldu ortadan. İşte bu sebeple borçlu Hideo Kojima.
Sonrasında söylentiler çıkmaya başladı, Silent Hills diye bir oyun gelecek ve bunu da Hideo Kojima yapacak diye. Kapağında da Norman Reedus kullanılmıştı.
Adı geçen Silent Hills da bir anda buhar oldu. Hideo Kojima heyecanlandırdığı oyun severleri yine hayal kırıklığına uğratmıştı.
Lakin sonrasında bakıyoruz ki 2019 yılında Norman Reedus’un baş karakter olduğu yeni bir yapımla karşımıza çıkıyor Hideo Kojima; Death Stranding.
Gerçekleri Atlamak
O kadar hayal kırıklıklarından sonra oyunun çıkışından önce tekrar heyecan bombardımanına tutulan oyun severler, temkinli yaklaşmaya başladılar bu duruma.
Sonuçta Norman Reedus’un rol aldığı tek oyun bu değildi. Öncesinde kendi karakteri ile birebir yapılan The Walking Dead: Survival Insctinct adlı bir yapım vardı.
Bu durum akla hemen yeni bir aksiyon türü olacağı konusunda fikir getiriyordu ama bir yerlerde çok yanlış şeylerin olacağı da aşikardı.
Gerçekler Detayda Saklı!
Neden böyle bir düşünce ile oyun severlerin aklına saldırı yapıyordu Hideo Kojima bilinmez ama önceki yaptığı oyunlarda iyi bir hikâye yazarı olduğu biliniyordu.
Aslında bir bakıma oyunculara kargo simülasyonunu yedirecek gibi düşündürüyor, arkasında büyük bir hikâye olduğunu da hissettiriyordu.
Neden böyle bir işe girişiyordu acaba Kojima? Durum belli; Sistematik Algı Reklamcılığı! Evet adı tam olarak bu ve diğer firmalar gibi reklama para gerekmiyordu.
Gerçek ortaya çıktı, sonrasında ise verilen gazın aslında boş olduğu gerçeği de anlaşıldı. Karşımızda bir oyun var ve bu oyun hikayesi ile farklı yerlere götürüyor sizi.
Gelelim oyunun incelemesine. İnce hatlarıyla oyun yarı boş, yarı dolu bir bardağı anımsatacak, çünkü içeriğinde tekrar eden bir yapısı var.
Grafikler
Death Stranding kendine özgü bir grafik yapısıyla geliyor. Sistem konusunda çok defa iyi bir bilgisayarda oynanabileceği söylense de bu gerçeği yansıtmıyor.
Şöyle ki üçüncü nesil bir işlemci ile oyunu oynamak mümkün olsa da Direct X 12 destekli bir ekran kartına ihtiyacınız var.
Grafikleri ele alırsak yapı olarak gayet güzel görünüyor. Mekân, karakter ve çevre modellemeleri tatminkâr denecek seviyede.
Hata konusunda bir sıkıntı çıkartmamasına karşın, ekran kartlarının oyunda bir süreden sonra ufak da olsa çevresel açıdan hafıza sıkışıklığı yaşadığı aşikâr.
Anlatmam gerekirse, oyunda diyelim ki 3 saat geçirdiniz.
3 saatten sonra kaplamalarda, modellemelerde ufak görsel bozulmalara şahit oluyorsunuz.
Ufak tefek görüntü hataları dışında, görüntü olarak sıkıntısı yok demek doğru olacaktır. Tabi bu sizin kullandığınız sisteme göre de değişebilir.
Atmosfer
Hikayesi aslında oyunun can alıcı kısmı. Müzikler özenle sahnelere giydirilmiş ve bu anlamda gerçekten başarılı şekilde tasarlanmış.
Harita değişimi olsun, hikâyede yapmanız gereken görevler olsun müzik hep sizi oyunda tutuyor. Ele aldığınız olayları da sahneleri izledikçe merak etmeye başlıyorsunuz.
İnsan öldürmenin büyük bir bedeli olan oyunda sadece yapacağınız görevler üzerinden kontrolünüz de biraz sıkıcı diyebilirim.
Oynanabilirlik
Kontrol mekanizması biraz karışık gelebilir. Klavye ile standart tuşlarla oynansa da kontrol grubuyla biraz alıştırma ve zaman harcama isteyecektir.
Kontrolleri algıladıktan sonra ise oyun akıp gidecek, anlamsız bir şekilde bir hata ile karşılaşmayacağınızı söyleyebilirim.
Görevleri yaparken yaşayacağınız başarısızlıklar için korkmayın. Yan görevler dahi olsa oyun kendini tekrar ettiği için bir süre sonra yeniden yapabiliyorsunuz.
Anlattıklarım dışında oynanabilirlik açışından büyük bir hata ya da sıkıntı olmayacaktır. Birkaç mekân değişikliği haricinde neredeyse her yer aynı gibi.
Genel Bakış
Detaylı olarak bakarsak oyun güzel bir hikâyeye dayanıyor. Zaten sizi alıp götüren bu hikâyeye bağlı kaldığınız sürece sıktığını pek söyleyemem.
Yan görevleri dışarıda tutacak olursanız da diğer kullanıcılarla etkileşimlerinizi de katarsak, bence başarılı bir oyun dememde sakınca olmaz.
Ana görevlerin haricindekileri sonrasına bırakın. Yoksa hatırı sayılır bir biçimde devasa bir oyun süresiyle karşı karşıya kalırsınız.
Bana soracak olursanız da uzun zamandır böyle güzel ve içeriği hikâyeye dayalı bir oyun gelmemişti, yapılmamıştı.
Sonuç
İlk çıkış fiyatına oranla ne kadar da %50 indirimde görseniz de fiyatını hak etmiyor.
Olağan üstü bir beklenti vermişti çıkışından önce, hikayesi haricinde başarılı değil.
Eğer ki almak isterseniz de en azından %70 ve üzeri bir indirimi kovalayın derim, aksi halde vereceğiniz para çöpe gitmiş olacaktır.
Fahiş fiyatla oyun almak, hele bir de hak etmiyorsa istediği kadar süper mega grafiklere sahip olsun, pandemi sürecinde herkes kesesinde akrep beslemek zorunda.
İyi oyunlar…
Oyundan Kareler
