

Wolfenstein: The Old Blood – İnceleme
Yine bir eski oyunla karşınızdayım. Efsane olmuş ikinci dünya savaşı temasını ele alan bir oyun. Wolfenstein: The Old Blood – İnceleme yazımda buna değineceğim.
Aslında yakın tarihte Rambo, Süpermen gibi kavramların bolca üretildiği gibi bir kahraman daha 1990’larda Wolfenstein 3D olarak bilgisayarlara sokulmuştu. Lakin işin garip kısmı aslen Polonyalı bir Yahudi olan William Joseph Blazkowicz (Namı diğer B.J.), ne hikmetse Amerikan casusu olarak oyunda yer almakta. Aslında yine 1990’larda tanıdığımız bir oyunda da yüzü var. Doom serisinde.
Bethesda Softworks adlı firma yayıncısı olsa da oyunu Machine Games geliştirmiş. 5 Mayıs 2015 tarihinde çıkan oyunun gerçekten güzel bir hikayesi, grafikleri ve görevleri var. Yani gerçekten bir efsaneyi tekrar ele alarak eski ortamdan uzaklaştırmayarak, yenik teknolojiye de adapte ederek oluşturulmuş güzel bir FPS oyunu ortaya çıkartmışlar.
Her ne kadar da son zamanlarda cebimizden paramızı çalmaya çalışan ve bazen oyunların ön isimlerine “Remake – Remaster” gibi terimleri ekleyen bazı yapımcı firmalar olsa da bu konuda Bethesda Softwork ve Machine Games gerçekten emek vermiş ve oyuncuların seveceği bir oyun çıkartmışlar.


Wolfenstein: The Old Blood : Oyunda bir çok şeyi silah olarak kullanabileceğinizi bilin
Gelelim oyunun iskelet kısmına. Hikâye bağlantılı bir amaca yönelik ve genelde bu tür oyunlarda ye bir Nazi Subayının ya da bir Nazi Kasabının peşine düşüyorsunuz. Burada da farklı olmamak kaydı ile bir mistik durumunda peşindesiniz. Aslında gerçek hayatta da Adolf Hitler’in Thule Tarikatı’nın peşinde olduğunu, amacına ulaşamadan öldüğünü tarihçiler dile getirir. İşte yeni teknoloji ile bezenmiş oyunda da böyle bir mistik durum var. Bu da oyundaki hikâyeden dışarı çıkamayacağınızı gösteriyor.


Wolfenstein: The Old Blood : Oyunda silah olarak bıçak da mevcut.
Oyunda bolca aksiyon var, bazı ödül sistemine ait olan altın bulma, Wolfenstein 3D oyununu oyun içerisinde oynama gibi nostaljik öğeler de barındırıyor. Grafikler yeni teknoloji ile güçlendirilmiş. Ben hiçbir takılma ya da bu konuda bir hata ile karşılaşmadım. Tabi 2015 yılında çıkan bir oyundan bunu beklemek zor gözükse de malum 3-5 yıl öncesinde çıkan oyunlarda bile olabiliyor bu durum. Bu konuda oyun stabil ve sorunsuz. Ekran kartı olarak en az 1 GB Vram istese de 3GB Vram’e sahip bir kart ile rahatça oynayabilirsiniz.


Wolfenstein: The Old Blood : Oyunda zombi askerler de var.
Atmosfer oyun içerisinde güzel işlenmiş. Müziklerle birlikte tehlike anlarını da hissedebiliyorsunuz. Tabi savaşacağınız karakterler ise farklı modlar ile karşınıza geliyor. Mesela bazı mekanlarda silah ile size saldıran askerler varken, bazı mekanlarda radyo operatör subayları olabiliyor. Bu özel karakteri ayırt edeceğiniz durum ise mekâna girdiğinizde ekranın sağ üst köşesinde bir sinyal ve metraj göreceğinizdir.
Eğer ki bu karakter sizi fark eder ve saldırmaya başlarsa, taktığı kulaklıktan alarmı çalıştırıp direk fazladan asker ile savaşmanıza neden oluyor. Bu da aksiyonun tavan yapacağı anlamına geliyor.


Wolfenstein: The Old Blood : Askerler yapay zeka olarak azımsanacak kadar güçsüz değiller
Farklı diğer karakterlere gelirsek, hantal büyük ama bir o kadar güçlü silaha sahip elektro-mekanik bekçiler var oyunda. Bu bekçiler genelde elektrik mekanizmasına bağlı oldukları için arkalarından sessizce ilerleyip önce elektrik jeneratörünü kapatmalı sonrasında durdukları yerden arkalarından saldırmalısınız.
Aksi halde elinizde güçlü bir silah yoksa onları alt etmeniz zor. Tabi bazı durumlarda yine zırhlı köpekler de var. Ummadığınız anda hızlıca gelip sizi yere yatırabiliyor ve öldürmeniz için ufak bir zamana ihtiyaç duyuyorsunuz.
Belki de serinin devamı için de güzel bir perspektif kazandırmıştır yapımcılar tarafından.
Yaz indiriminde ne olur bilemem ama günümüz oyunlarının 300-400 TL bareminde olduğunu düşünürsek fiyatı gayet makul. Tavsiyem alın, oynayın, arşivinizde yerini alsın.
İyi oyunlar…