

Tropico 6 – İnceleme
Geliştiricisi Limbic Entertaintment olan ve yayımcısı Kalypso Media olan oyunun, standart olarak ülke yönetimi, siyasi yaklaşım, ithalat ve ihracatın etki ettiği noktalar gibi hükümetlerin yönetimlerinde yer alan dinamiklerini bizlere gösteriyor. Tropico 6 – İnceleme yazım ile detaya değinelim.
Malum bunu gösterirken de kâh kara mizah ile, kâh dünyanın yönetim şeklinin gerçeklerini de yansıtıyor. Biraz Sim City ya da Cities Skylines oyunlarının temelini alsa da çok daha farklı bir platform üzerinde kurulu Tropico 6.
Oyundaki görevler, süper güç olarak görünen Amerika, İngiltere, Rusya üzerine kurulu olsa da önceki oyunlarına nazaran bir de korsanları eklemişler. Burada aslında Almanya’daki bir örneği alarak bence korsanları eklemişler. Bilirsiniz Almanya’da diğer ülkelerdeki gibi mafya ortalıkta gözükmez.
Genelde sosyal devlet olan ülkelerde böyle bir durumla da karşılaşılması doğaldır. Özellikle de Avrupa’da. Mafya devletin denetimdedir, bir anlamda da devletin tetikçiliğini yapmaktadır. Bu sebeple de oyuna bu durumu korsanları ekleyerek değiştirmişler.


Tropico 6 : Strateji oyunu olmasının yanında ülke yönetiminden anlamak, politikayı bilmek gerekiyor
Zaman geliyor bir kaynağa ihtiyaç duyuyorsunuz oyunda, elinizdeki imkanlar kısıtlı olduğunda korsanları devreye sokup, yağma, siber saldırı, hırsızlık gibi şeyleri korsanlar üzerinden yaptırıp, diğer güçler arasında kriz çıkmasını engelleyebiliyorsunuz.
Aslında bu diplomasi ve ülke yönetimlerindeki zeminin doğa kanunlarındaki gibi olduğu gerçeği. Bu da ister istemez oyun içinde dürüstçe hareket etmeyerek, etrafından dolanıp hile ile ilerlemeniz bazen kilit noktaları oluşturabiliyor.


Tropico 6 : Ülke yönetmek zordur
Size verilen adalarda üretimi, teknolojiyi, eğitimli nüfusu kontrol ederek, zaman gelip teröristlere, zaman gelip asilere ya da düşmanlara karşı hem askeri hem de teknolojik gelişimleri ilerleterek karşısında durmanız, üretiminiz ile de kar edip amaçlarınıza ulaşmanız gerekiyor. Aksi halde diğer güçlü ülkelerin amaçlarına hareket eden bir diktatör olup çıkıyorsunuz.


Tropico 6 : Ekonomiden de anlamanız gerekiyor
Buradan anlayacağınız ise üretim yapmanız, madenlerinizi çalıştırmanız, yarı mamul ürünleri eksik olan diğer ürünlerle birleştiremezseniz, üstüne de başka ülkeler ile de özellikle ihracat yapmazsanız oyunda kilitlenir, hatta sadece kontrol ettiğiniz adanın insanlarını memnun etmekle yetinmek zorunda kalırsınız. Bu da size sadece mutlu ama gelişmemiş, diğer ülkelerle ticari bağlantı olmayacağı için de yeni teknolojileri geliştiremeyeceğiniz anlamına geliyor.


Tropico 6 : Dış ülke ilişkileriniz sizin kaderinizi belirliyor oyunda
Oyunda görev sistemi de bu platformda ilerlediğinden, tarafınızı seçerek karar vermeniz gerekiyor. Yalnız oyunda diğerlerinde olduğu gibi Rusları Komünist, Amerikalıları Liberal, İngiltere’yi de monarşist olarak ideoloji içerisine sokmuş.
Aslında bu durum diplomasilerinin temeli olarak aktarılıyor olsa da modern zamanda böyle olmadığı gerçeğini de ıskalamışlar. Bu da oyunun sizi kontrol ettiğini gösteriyor. Serbest açık dünya şeklinde ilerleyemediğinizden, bir şeylere hep bağlı kalarak görevleri bu durum üzerinden oyun bitirmenizi istiyor. Bu da oyun zevkinin azalmasına neden oluyor.


Tropico 6 : Turizm için çabalayın
Grafikler olarak baktığımızda gayet güzel ve kaliteli geliştirmeler var. Strateji oyunlarında bu durum parça işleme teknolojisi ile geliştirilir, fakat çok kaliteli olması için uğraşılmaz. Malum bu kuş bakışı açısından bakıldığında oyuna tüm açıkları gizlese de diğer strateji oyunlarında yakınlaştığınızda grafiklerin zayıf kaldığını görürsünüz. Bu oyunda öyle değil, bunu daha da geliştirmişler.
Bu da sizin boş bir yönetici olmadığınızı, vereceğiniz kararların da sonraki nesiller için de önemli olacağını gösteriyor. Evet, günümüzde bile Amerika, İngiltere ve Avrupa kendi zihniyetlerinden olmayan devlet başkanlarına hep diktatörlükle baktılar.
Sanki diğer ülkelerin sahipleri kendileriymiş gibi, her zaman kendileri trendleri oluşturan, insan haklarının sahipleri ya da laiklik adı altında kendilerinin zorlama din ideolojilerini yapmıyorlarmış gibi davranıp, ülkeleri için gelişmişliklerine zemin hazırlayan devlet adamlarına asla tahammül edemediler.
Bu da onların ağızlarında “Diktatörlük” olarak kalıplaştı. Emin olun bu oyunda sadece adaya bakıp çevredeki sırtlan ve çakalların neler yaptığını günümüz dünyasına da özdeşleştirip anlayabiliriz.
Küba’nın tarihini incelerseniz üstün körü, Amerika’ya boyun eğmemiş, kendi ülkesinin insanları için çalışmış, aşırı zenginleşme yerine ülkesine hizmet etmiş, hayatı boyunca o kadar maddi ve manevi fırsatları olsa da bir barakada yaşayıp yine orada hayatını kaybetmiş Fidel Castro için, batı ülkelerinin her daim o ağızlarına sakız olan “Diktatör” dediğine şahit olacaksınız. Malum çamur at izi kalsın, yalanı 40 defa söyle 41. defada yalan olsa da insanlar inanır.
İyi oyunlar…