Elimizle kovmamıza rağmen inatla üzerimize gelmelerinin nedeni, vücudumuzun onlar için adeta bir açık büfe olmasıdır. Vücudumuzun gün içinde salgıladığı kimyasallar onları cezbeder.

Özellikle yaz aylarında sinir bozucu olan sinekleri bir şeyle vurup öldürmeye çalıştığımızda ise bir şekilde kaçmayı başarırlar. Bunu başarmalarını tasarımlarına borçlular.

Sinekler bizden dört kat daha hızlı görüp harekete geçebiliyor.

Yani bir diğer değişle sinekler hayatı ağır çekim yaşıyor. Kabaca örnek veerecek olursak; sineğin 1 saniyesi bize 4 saniye gibi gelir, bizi havuzda hareket ediyormuşuz gibi görür. Flash gibi hızlı karakterlerin sahnelerini gözünüzde canlandırabilirsiniz.

Işığa duyarlı iki farklı hücre tipi var. Sineklerin gözünde bulunana mikrovillar fotoreseptör diyoruz. Bizim gözümüzdekilere ise çomak ve koni hücreleri deniyor. Sineklerde mikrovillar yapı çok daha hassas ve daha hızlı tepki veriyor. Biz sineği yakalamaya çalıştığımızda süper hızlı görüşü sayesinde kaçıyor. Binlerce alıcıdan oluşan gözü, ışığı bu sayede çok daha rahat yakalayabiliyor.

Eğer normal sinekleri yakalamayı zor buluyorsanız bir de “katil sinek” lakaplı sineklere bakın.

Bizden tam altı kat daha hızlı görebiliyorlar. Diğer sinekleri yarım saniyede yakalıyorlar. Bu sinekler göz kırpmasından hızlılar. Fotoreseptörlerin hızı şu ana kadar ölçülenlerin en hızlısı. Bir şeye tepki verme hızını zorluyorlar.

Sineği öldürmek için rulo yaptığınız gazeteyi havaya kaldırdığınız sırada sineğin beyni gazetenin nereye ineceğini hesaplamaya başlar. Sinek, vücudunu anında mükemmel bir pozisyona sokar ve kaçış manevrası yapmaya hazırlanır. Eliniz önüne doğru hareket edecek olursa sineğin bacakları diğer yöne uçmasına yardımcı olmak için geriye doğru eğrilir.

Dünyanın en hızlı uçan böceği ise yusufçuktur. Hızı saatte 55 km’dir.

Yani dik bir yokuşta bisikletle inerken ulaştığımız sürat kadardır.

Kaynaklar: 1, 2