

- Grafik
- Oynanabilirlik
- Sistem
- Zorluk
- Atmosfer
Brother in Arms : Earned İn Blood İnceleme
Zamanına göre bir çok devrim niteliğinde oyunlar vardır. Bir çoğunuz hatırlar, Medal Of Honor’u, Call Of Duty’i. İşte o tadda bir oyun Brother in Arms : Earned İn Blood. Brother in Arms : Earned İn Blood İnceleme yazımla anlatayım.
Fakat biraz daha farklı. Sebebi ise diğer oyunlarda hikayeler ufak geçimlik anlatımlarla ya da günlük alıntılarından yapılıyorken, bu oyunda bizzat karakterlerin arasındaki konuşmaların sonucunda hikaye anlatımı üzerine oyun devam ediyor. Bu arada yanınızdaki askerleri de mevzilendirerek sizlere bir savaş stratejisi şası da veriliyor. Tabi oyun içi modellemeleri de yine o zamana göre değerlendirmek daha mantıklı olacaktır.
Tabi oyun ikinci dünya savaşı sırasında bir asker olarak, belirli mevzilerde savaşarak geçiyor. Aslında bu güzel çünkü tek başınıza kahramanlık yapmıyor, arkadaşlarınızı da efektif olarak konumlandırdığınızda gerekli yardımı da almış oluyorsunuz. Böylelikle de takım arkaaşlarıyla savaşmayı öğrenerek de oyunda ölmenizi geciktiriyorsunuz bir bakıma.


Brother in Arms : Earned İn Blood : Carentan – Fransa
Oyun grafikleri konusunda çok fazla beklentiniz olmasın. Çünkü 2005 yılındaki grafiklere nazaran çok da doyurucu bir etkisi yok. Çevre modellemeleri tabiki zayıf ama herşeye rağmen oynatabiliyor oyun kendisini. Sonuçta tarihin içerisinde, ikinci dünya savaşı sırasında belirli savaş mevzilerinde yerimizi aldığımızdan, askerlerin gözünden oyun bize savaşı gösteriyor. Oyunun adından da anlayacağınız üzere, asker olmak yetmiyor. Herşeyini paylaşan kardeş gibi bir birlerinin arkasını kollayan dostların hikayesi olarak da görmeniz muhtemel.


Brother in Arms : Earned İn Blood : Ölüm her yerde.
Şimdi eski muadillerine baktığımızda oyunda devrim niteliğinde bir efektif özellik olmasa da, sırf hikaye ve ortamı görmek açısından oyunu alıp arşivinize koyabilirsiniz. Sonuçta Steam üzerinden alsanız da o konuda da pek benlenti içerisine girmeyin. Ne takas kartları, ne de bu konuda bir başarım söz konusu. Sadece oyun içerisinde belirli önemli noktalarda başarılı olduğunuzda madalyalar alabiliyorsunuz. Bunu da ekstralar kısmında görüntüleyebiliyorsunuz.


Bir takım olduğunuzu unutmayın.
Tabi oyunu bitirdikten sonra da, önceki muadil versiyonlardaki gibi güzel çok oyunculu versiyonunu da arkadaşlarınızla oynayarak daha da zevkli hale getirmeniz mümkün. Sonuçta Counter Strike’dan ayrı bir hava veren Brother in Arms serisi, oyun içerisindeki silahlarıyla da farklılık gösteriyor. Mesela oyun içerisinde bir düşmanı öldürmeye çalıştığınızda, elinizdeki seri bir silaha güvenmeyin.
Çünkü bazı grafiksel hatalar sonucunda eğer düşman bir yere çömelip gizleniyorsa, kafasındaki bereyi ya da miğferi görüp vursanız da ne yazık ki sıktığınız mermiler boşa gidiyor. Çünkü vuramıyorsunuz o şekilde. Tabi bir de Medal Of Honor’daki gibi de tek bir mermi ile hatta iki üç mermiden daha fazla bir sayı ile düşmanınızı öldürebiliyorsunuz.


Fareyi kullanarak komut verebiliyorsunuz oyunda takım arkadaşlarınıza.
Oyunda diğer bir sorun ise el bombası faciası. Yani Medal Of Honor’daki gibi belirli bir süre tuttuktan sonra atamıyorsunuz. Biliyorsunuz ki bu özelliği MOHAA’da düşman eline aldığı an patlıyordu. Fakat burada bu olmadığı gibi, birden fazla düşman arasına attığınızda el bombasını, düşman direk ya başka yere ya da üzerinize atıyor ve bundan sonra süre daha fazla olduğu için bombanın infilak etmesi için, her el bombası atışınız boşa gitmiş gibi Bir şey oluyor.
Tabi el bombasının da etki mevzusu da çok zayıf durumda.


Gün gelir siper almak çok şey ifade eder.
Herşeye rağmen ikinci dünya savaşı “First Person Shooter” meraklısı iseniz arşivlik bir oyun sadece diyebilirim. Almazsanız çok da büyük bir kaybınız olmayacaktır fakat fiyatı çok düşük olduğu için de alıp kütüphanenize ekleyebilirsiniz. Orta düzeyde bir oyun.
İyi oyunlar…