Böcekler, sinekler öldüklerinde çoğu zaman ters şekilde kalırlar. Çünkü ölü bir böceğin düz durabilmesi çok kolay değildir. Öldüklerinde bacakları ağırlık taşıyamacak duruma gelir ve düşerken vücutlarının en ağır bölgesi olan sırt kısımları yere çarpar.

Sırt kısımlarının yüzey hacmi geniş olduğu için böcek bu şekilde düştüğünde bacakları havaya bakacak şekilde kalır. Vücudunun yüksekliği genişliğinden daha büyük olan bazı böcek türleri için geçerli bir durum değildir, onlar yan olarak düşebilirler.

Böcek ilacı nedeniyle öldüklerinde bu durum daha sık görülür.

Beynin, omuriliğinin ve vücudun tüm sinirlerinden oluşan sinir sistemi; düşünmek, yürümek, hissetmek, nefes almak dahil yapılan her şeyi kontrol eder. İlaçlar böceklerin sinir sistemini bozarak onların kasılmalar yaşamasına neden olur. Bu esnada kontrolsüz bir şekilde bacaklarını kaldırıp hareketsiz bir şekilde sırtüstü dururlar. Sinir sistemleri çalışmayınca bacaklarındaki tüm senkronize özelliği ortadan kalkar.

Peki örümcekler öldüklerinde neden kıvrılıp top şeklini alırlar?

Örümceklerin bacaklarında bulunan fleksör kaslar, bacakları kasarak içe doğru çeker. Fakat bacakları dışarı açacak ekstensör kaslar bulunmamaktadır. Bunu yapabilmeleri için kan basıncından faydalanırlar, tıpkı penisin kanla dolarak şişmesi gibi. Ölüm sonrasında kanla şişemeyen bacaklar bu nedenle kasılır.

Örümceklerin dolaşım sistemlerinde hemolimf denen bir sıvı vardır. Kalp, bu sıvıyı vücuda pompalar. Örümceklerde insanlardaki gibi kılcal damarlar da yoktur. Hemolimf, lacunae adı verilen boşluklara akar ve dokular bu sıvıya bulanmış olur; böylece beslenirler. Sonrasında da bu sıvı, basınç sayesinde kalbe geri döner.

Kaynaklar: Live Science, IFL Science